İstanbul’un Kayıp Adası: VORDONİSİ


 

Hava açık, fincanımda bol köpüklü Türk kahvesi, yanımda hoş sohbetine doyamadığım serçe kuşum ve karşımda Prens Adaları. Denizi izleyerek sohbeti koyulaştırıyoruz, bu sahili seviyoruz, Küçükyalı’nın güzel sahilini. Ara sıra dalıp gittiğimiz deniz, martılar ve adalar.

Sohbet sohbeti açınca konu Adalar’a ve oradaki yaşama ve hatta biriktirdiğimiz anılara geliyor, gülüşüyoruz. Prens Adaları’nı sayma gayretine giriyoruz. Ne de olsa Marmara Denizi’nin gerdanlığı onlar. Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Yassıada, Kaşıkadası ve Tavşanadası tam dokuz adet güzel ada. Hani diyor ya Fikret Şeneş, kimler geldi kimler geçti diye. Çok farklı kültürleri içine almış, bambaşka bir İstanbul’dur, adalar. Bu dokuz kardeşin bir kardeşi daha var ki, o da Vordonisi. Onuncu ve en küçük kardeş.

Bundan yaklaşık 1010 yıl önce, 1010 yılında yaşanan büyük bir deprem ile sular altında kalmış adadır, Vordonisi. Dile kolay 1010 yıl geçince, unutulmuş haliyle. Az sayıdaki insan bilse de, büyük manastırı, ada sakinleri ve yüzlerce hikayesiyle kayıp ada, Vordonisi.

Biz, huzuru bulmak için, binsek de ada vapuruna, eski dönemler için ya sürgünlerin yaşandığı ya da din adamlarının yaşadığı yerlerdi. Vordonisi de Manastır Kayalığı olarak da bilinirmiş o tarihlerde. Öyle ki, Vordonisi Manastırı’nı yaptıran keşiş Photios, Hıristiyan dünyasını ikiye bölen olayların bir tarafında yer alacak Patrik olacaktır. Bu ilginç hikayenin baş kahramanı keşiş Photios’un ise hikayesi şöyledir:

Photios kendi halinde Vordonisi Manastırı keşişidir. Vordonisi kayalıklarına Manastırı yaptıran da Photios’un ta kendisidir. Erkek kardeşi Sergios, İmparatoriçe Theodora’nın Kız kardeşi ile evlenmiştir. Bu evlilikten sonra, Photios önce saraya gelmiş, ardından da farklı farklı görevleri yürütmüştür. En nihayetinde genç yaşta Ortodoks Rum Kilisesi Patriği olmuştur. Eski Patrik azledilmiş ve Küçükyalı’ya sürgüne gönderilmiştir. Eski Patrik Ignatios ile Patrik Photios arasında kliselerde kullanılan ikonalar (Doğu Hristiyan geleneğinde kutsal olayların ve kişilerin konu edildiği tasvir) ile ilgili anlaşmazlıklar oluşmuş ve ters düşmüşlerdir. Patrik Photios ilk olarak Bulgar Klisesi’ni kendisine bağlamıştır. Zaman içerisinde de uygulamalar ile ilgili olarak da Vatikan ile ayrı düşüncelerde olduğundan sıkıntılar yaşanmıştır. Bir süre sonra da, Vatikan’daki Papalığa rest çekmiş ve bu olay, Hristiyan dünyasındaki mezhepsel büyük ayrılığın başlangıcı olmuştur.



Kader ne gariptir ki, Küçükyalı’da sürgün olan eski Partik Ignatios oraya, Byras Sarayı kalıntılarının olduğu alana yepyeni bir manastır yaptırmış ve Satyros (Satiros) Manastırı adını vermiştir. Bu manastır, Vordonisi’de bulunan Photios Manastırı ile karşılıklı olarak, yıllarca varlığını sürdürmüş, tıpkı karşı karşıya kalan iki Patrik gibi.  Aradan zaman geçmiş ve her şey tersine dönmüş, bu defa da Patrik Photios azledilerek, Vordonosi’ye eski manastırına sürgüne gönderilmiştir. Yerine ise kim geldi dersiniz? Devrik Patrik Ignatios. Bir süre sonra Ignatios ölünce, yerine tekrar Photios atanmış ve on yılı aşkın Patriklik yapmıştır. 867 yılında tekrar azledilmiş ve Vordonisi Adası’ndaki manastırında son yıllarını geçirmiştir. Ignatios için karma bir şekilde tamamlanmış belki de, kim bilir?

Vordonisi bir şekilde insanların kaderine ortak olmuş, bu ortaklıkta oraya ait hisseden insanlar da Vordonisi’nin kaderini yaşamışlar. Sular altında kalan ada ile birlikte o sularda ebediyete kavuşmuşlar. Acıları, sevgileri, aşkları, neşeleri ve korkularıyla ada insanları, kayalıklar ve manastır için zaman durmuş, Vordonosi’de tarih hep 1010 kalmış.


Unutulan Vordonosi adası çok az insan tarafından hikayeleri ile anlatılsa da çoğu insan şehir efsanesi olduğunu düşünürmüş. Ta ki, MS 500 tarihli İstanbul Haritası’nı, Fener Rum Patrikhanesi’nin incelemesi ile tekrar fark edilmiş.

İstanbul’a en yakın ve en küçük ada, Vordonisi tekrar anılarıyla hatırlanmış. Şimdiyse sırada onu turizme kazandırma zamanıdır. Sular altından çıkan tarih ve hikayeler.

E.E

 

 

 

Yorumlar

  1. Çok değişik bir kinuyu işlemişsin. Yüreğine ve ellerine sağlık. İstanbul kültürüne katkısı olacak tarihi bilgiler ve yaşanmışlıklar var.

    YanıtlaSil
  2. Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim, beni de çok heyecanlandırmıstı. Değer kattınız.

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BİR MECZUP (podcast)

TEK TEK UNUTMALI (podcast)

HOŞÇA KAL (podcast)